TARİHTE “İNSAN”IN KONUMU ÜZERİNE KIERKEGAARD’IN HEGEL ELEŞTİRİSİNİN BİR ELEŞTİRİSİ

ÖZET

Bu çalışma, G. W. F. Hegel’in tarih anlayışında “insan”ın konumunu, yine bir 19. yüzyıl filozofu olan Sǿren Kierkegaard’ın eleştirileri dolayımında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Kierkegaard’ın varsaydığının aksine, Hegel’in, felsefi sisteminde “insan”ı unutmadığı, Kierkegaard’ın “saf ben” den hareketle oluşturduğu felsefesinin de insanın tarihselliğini yok saydığı ileri sürülmektedir. Kierkegaard, içinde yaşadığı çağın önemli bir kısmına hakim olan tarihselci yaklaşımı eleştirerek, insanın varoluşunu içinde barındırdığı çelişkilerle ve bu çelişkilerin yaşamdaki yansımalarıyla açıklamaya çalışmıştır. Bu eleştirisinde, insanı nesnel-teorik bilginin içerisine hapsettiğini düşündüğü modern felsefenin sistem anlayışını ve özellikle de çağa bir anlamda damgasını vurmuş önemli bir sistem filozofu olan Hegel’i karşısına alır. Ona göre, Hegel’in, insanı tarihsel süreçle ilişkisi bağlamında ele alması, insanın yaşamındaki çelişkileri salt belirli soyutlamalara indirgemesi anlamına gelir. Oysaki insanı sadece tarihin bir taşıyıcısı olarak görmek de Kierkegaard’ın yaptığı gibi onu tarihten kopararak kendi içine döndürme çabası da  insanın yaşamını, toplumsallığını ve tarihsel süreci değiştirebileceği gerçeğini eksik bırakan birer soyutlamalardır.

Anahtar Sözcükler: tarih, tarihsellik, insan, yaşam, Hegel, Kierkegaard


ABSTRACT

This study aims to present G. W. F. Hegel’s conception of “human beings”, which can be found in his notion of history, in reference to critiques of another 19. Century philosopher, Sǿren Kierkegaard. Contrary to what Kierkegaard criticized, it is argued that Hegel does pay attention to “human person” within his philosophical system. It is generally claimed that Kierkegaard’s philosophy generated through the concept of “pure I” disregards as well the historical relevance of human beings. While Kierkegaard is criticizing historical approaches, quite dominant in the century that he lived, he attempts to explain human existence through both the contradictions inherent in it and reflections of those controversies on the life. These critiques are directed towards the modern philosophical systems that are claimed to confinement of human beings with objective theoretical knowledge. That is valid particularly to Hegel who had enormous influences on the era. According to Kierkegaard, Hegel’s concern for human beings together with historical progression signifies a reduction of the contradictions of human life to only certain abstractions. However, regarding human beings as carriers of history and isolating them from history as Kierkegaard does, are both infringements for human beings from social relevancies and the conduct of history.

Key Words: History, historical, human being, life, Hegel, Kierkegaard.